Şu dünyada insanoğlunun üstesinden gelemeyeceği şey yoktur da tercih yapma düşüncesi bile mide sancılarına, baş ağrılarına sebep olur... Ne o upuzun sınav marotununda ne de sınav gününde yapmadığım stresi tercih döneminde fazlasıyla yaşadım...Sadece üniversite tercihlerinde de değil ayrıca: Lise tercihlerinde, sonra lisede alan seçminde üniversite seçiminlerinde, daha sonları üniversitede yatay geçiş yapma düşüncesi büyük sıkıntılara neden olmuştu bende bu yüzdendir ki LYS YGS'sini bilmem ama tercihlerinize dair bir kaç ufak nacizane tavsiyede de ben bulunmak isterim...
Çok kilişe biliyorum ama aklın yoluda birdir neticede ''Puanınıza göre tercih yapmayın, istediğiniz bölümleri yazın'' Bazılarınızın hele bir puanım gelsin düşüncesiyle bu önemli kararı bu güne bıraktığınızı biliyorum.. Ders çalışmaktan, denemeden denemeye koşmaktan çok fazla bir bölüm ve üniversite araştırmadığınızı da...
TM'ciler Hukuk diye; Sayısalcılar Tıp diye bir yıldır çalıştınız ama insanoğlunun hep bir B planı olması gerektiğini hiç düşünmemiş olabilirsiniz. Ama unutmalı ki bazen her şey yolunda gitmeye bilir ve sen belki de hiç beklemediğin bir puan almış olabilirsin. Bu yüzden ''Bu yıl nere olursa gideyim'' deme ''Bir yıl daha beklemekten de korkma''.
İyi bir üniversitede düşük puanlı bir bölüm de mi okumak; yoksa kötü bir üniversitede yüksek puanlı bir bölümde okumak mı ? tercihi arasında kaldıysan şunu unutmamlısın ki iyi-kötü üniversite yada bölüm yoktur iyi-kötü öğrenci vardır...Sen sanıyor musunuz ki ODTÜ, Boğaziçi mezunu işsiz yok? Hayır sadece üniversite işe girmenizde bir etken değil sadece bir eleme biçimidir artık herkes çook iyi herkes çook başarılı bu yüzdendir ki sevgli İK'cılar küçük sebeplerden ötürü sizleri eleyebilirbilir fakat bir hobiniz sizi işe aldırabilir:))
Bu yüzden Cv'ine daha neleri yazsam diye düşünmelisin. Üniversite bölüm yazmakla bu iş olmuyor...
Biraz da özele inip Anadolu Üniversitesi İşletme bölümü tercihi yapmak isteyenler için önerlerimi sıralayım...Şunu belirtmemde fayda olduğunu düşüyorum ki Üniversitesine ve bölümüne aşık bir öğrenci bu satırları yazıyor...
2009 girişliyim bir yıl isteğe bağlı hazırlığın ardından 2. sınıfıda bitirdik nihayetinde.. Ama şunu belirtmeden geçemeyeceğim ki bizim zamanlarımızda 80 binlerde olan sıralama şimdilerde 100 binleri bulmuş. Ne üzücü...Kontenjanları artırmakla olmuyor bu işler eğitim kalitesini de düşünmek gerek ama merak etmeyin bilmem kaç kontenjanı olan bölümümüzde derse çoğu arkadaş hiç uğramaz sınav zamanlarında sınıfın böylesine kalabalık olduğunu görünce şaşırmadan kendinizi alamazsın...
Akademik kadroya dil uzatanlar bir gün ağzının burnunun yamulacağina inanıyorum. Gerçekten çok değerli hocalarımız var. Üst dönemlerin biraz desteğiyle sizlere öğrencilik hayatınızda ve kariyerinizde çok faydalı olacak hocalarla tanışabilirsiniz..
Üniversitede namımız almış başını gitsede 3 yıldır öyle hoş çekici kızları göremedim fakültede ya da çılgın partileri ama diğer fakültelerin yanı sıra eğlenceli bir fakülte olduğumuz söylenebilir ne de olsa üniversitenin en kalabalık fakültesiyiz.
Herkesin işletme okuduğu bir ülkede işletme yazmak akıl karı görünmese neden açılan her üniversitede bu bölümün açıldığını, ya da özel üniversitelerin ilk bu fakülteyi açtığını da düşünmek gerek, talep var ki arz da bu denli yüksek :))
Bir de unutmadan tercihlerinizde üniversitenin yanısıra şehirleri de gözardı etmeyin.. Öğrenciliği doyasıya yaşayabileceğiniz sosyalleşmenize fırsat verecek şehirleri tercih edin.. Sanayinin yoğunlaştığı, iş ve staj imkanlarının bulunduğu şehirleri tercihleriniz arasında bulundurun...
Üniversitelerin Erasmus programlarını, çift anadal yandal fırsatlarını da değerlendirmelisin.
Sonuçların istediğiniz gibi olası dileğiyle bol şanslar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder