9 Aralık 2011 Cuma

serenad

Uzun zaman olmuştu elime bir kitap alıp okumayalı.Derslerin yoğunluğu arasında  ki savaşı ders kitaplarım kazanmıştı hep.Her defasında elime bir edebi eser alsam bir kaç sayfa okur sonra aklım derslerimde kalır kitabı bıraktıp roman okur gibi medeni hukuk,işletme yönetimi..kitaplarını okumaya başlardım...Nasıl büyük bir hata yaptığımın farkındaydım aslında  ama suçu hep başkasında bulmak adetimizdir. Bende  yazarlarda bulurum suçu ilk sayfalardan bunca ayrıntıyı verip okuyucuyu uzlaştırdığını savundum hep..
Aklımdaki bu düşünceler hep vardı ama bir türlü başlayamamıştım yeni bir kitaba...
Canımın sıkıldığı birgün bir kitapçıya atmıştım kendimi bir sürü yeni kitap vardı çoğunun adını hiç duymamıştım bile..Popüler kültürün etkisi benide sarmış olmalı ki en çok satılanların yer aldığı rafa yöneldim ve  gözüme çarpan ilk kitap serenad oldu.
kapağı biraz gizemli ve merak uyandırdı sonra yazarının Zülfi Livaneli olduğunu görünce daha fazla düşünmeden hemen almıştımm..Ama yine yoğunluk yüzünden bu kitapta uzuuun süre kitaplığımda yer  aldı:(İlk fırsatta okumak için heycanlanıyordum...ama o zamanı bir türlü yaratamadım kendime.takii bu haftaya kadar.

Okudukça okuyucusunu içine çeken bir romandı.Bir saniye bile bırakmak istemeden okumaya devam ettim.Huyumdur asla okuyacağım kitabın yada izleyeceğim filmin yorumlarını okumam.Hiç bir şey bilmeden başlarım ve bambaşka dünyalara yolculuğum başlar..Bu yüzden de sizlere kitapta ne olup bittiğini anlatmayacağım ama okuyacağnız kitapların listesine Serenad'ı mutlaka eklemelisiniz..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder