5 Kasım 2011 Cumartesi

merhabaa:))

yeni oyuncağım oldu bu blog oyuncak diyorum çünkü küçük bir çoçuğa verilen bir hediye gibi büyük bir heyecanla açtım.Sonra ne varmış? ne yokmuş? daha neler yapabilirim? diye çevirip durdum elimde..

Aslında yazmayı pek severdim eskiden beri,hatta epeyde bir geçmişi olan bir günlüğüm var;ama biraz eskilerde kalmışım olmalıyım ki kağıt kalemle uğraşıp durdum yıllardır.Arada da gizli saklı şeyler varsa aman kimseler okumasın diye sakladım herkeslerden...

Peki neden blog yazmayı istedim??

Geçen gün Nilay hocanın okuduklarıyla perçinlendi bu isteğim ''duygularınızı dışa vurun''diye birşeyler vardı-tam dinleyemedim ama kulağımda kalanlar bunlardı işte-Düşünceler,yaşanmışlıklar birgün uçup gidecek zihnimden ve ben  bu yüzden artık ayak izlerimi dijital dünyaya taşımaya karar verdim.Bana saklı kalsın istemiyorum anılarım.Bundan sonra hiç bir şeyi kağıtlara yazlıp raflara kaldırmyacağım.

Bunun için  beni bu dünyayla tanıştıran Sayın İpek Aral Kişioğlu hanımefendiye de çok teşekkür ederimm..



sizler bu blogu okumaya başlarken gökten üç elma düştü biri siz okuyanların başına, diğeri yazan benim başıma demek isterdim ki artık gökten düşen üç elma da kalmadı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder